“Başarı” TDK’ye göre; yapılan bir işin üstesinden gelmek, muvaffak olmak, demek. Başarısızlıkta tam tersi muvaffak olamamak...
"Başarı veya Başarısızlığın ölçütü nedir, kim tarafından neye göre belirlenir?" bu da henüz kimse tarafından bilinmiyor.
...
İçinde yaşanılan toplum için “başarı” önemli bir şey…
Sebebini bende tam çözebilmiş değilim ama başarısızlar ya da başarısızlıkla
atfedilenler, ülkücü ifadeyle toplum tarafından; ocak dışı ilan edilir.
Sessiz bir ses o kişiye büyük harflerle, "OCAK DIŞISIN" der
Kimse sizin o yapamadığınız şey her neyse ona karşı yeteneğiniz ya da ilginiz olmadığını düşünmez, ya da o esnada onu yapabilecek yetiye sahip olmadığınızı düşünmez... Toplum o şeyi başarmanızı istiyorsa yapacaksınız.
Yoksa üzerinize minnoş tatlış görenleri kıs kıs güldürecek etiket yapıştırılır.
…
Zayıf alınan dersler, yapamadığınız işler… Bunlar hep
başarısızlıktır, en olmadık yerlerde yüzünüze vurulur, sohbet ortamlarının
vazgeçilmez muhabbet ve espri konusudur.
Başarınızla toplum içinde övgüye layık bir yere
gelebilirsiniz ama güldürmek başarısızların işidir.
Düşünsenize; Matematik dersinden 100 almışsınız… Herkes
sizin sırtınızı sıvarlar, “OOOOO”lar eşliğinde takdir edilirsiniz, belki bir de
hediye… o kadar. Aynı dersten “0” alan biri için durum aynı değildir, bir an da
insanların yüzündeki gülümseme olursunuz.
Başarısızlar bu işi gayet başarıyla yaparlar!
…
İlerleyen yaşlarınızda da tarafınız ve etrafınız tarafından,
nur topu gibi kabullenilmiş bir başarısızlığınız olur. Ve siz bilmeseniz de o
hep sizinledir.
Tam, “YAPTIM”, “YAPACAĞIM” derken minik bir hata ya da
eksikte size saklandığı yerden “ceee” der.
İş hayatındaysanız, bu durum ekip arkadaşlarınızı mutlu
eder. Bu defa öyle gülmeler, espriler falan olmaz, çünkü iş hayatı ciddiyet
gerektirir.
Onun yerini; ışıldayan gözler, samimiyetsiz teselliler ve
ince tebessümler alır.
Yalnızca patronlarınız ya da amirleriniz, onlar tüm
babacanlıklarıyla(!) gülebilirler. Herkes olmasa da kaymak tabaka sayenizde
güler.
…
Tüm insanlığı mükemmel zanneder ve kendinizi sorgularsınız.
Herkesin kusuru ve eksiği size yüklenmiştir sanki…
O güzel başarısızlığınızı yanınıza alıp düşünmeye
başlarsınız etrafınızı incelersiniz…
Aslında kimse sandığınız kadar mükemmel değildir. Sadece
bazıları pazarcı ve esnaf mantığıyla hareket etmeyi biliyordur.
Halk dilinde buna kendini pazarlamak deniyor.
İçlerindeki çürüklere rağmen en parlak halleriyle hepsi
tezgahta özenle yerini alır. Ve bazıları en tepededir.
…
Başarılılar ya da öyle sanılanlar; cesur değildir, orijinal
fikirleri ya da çözüm önerileri olmaz. Hayatı hep resmi sevinçlerle yaşarlar.
Ama başarısızlar öyle mi, hep bir çözüm arayışı içindedir,
bu süreçte farklı fikirlerle tanışır, yeni yollar keşfeder, kimsenin sahip
olmadığı ekip ruhuna onlar hep sahiptir, hayatı öyle de resmi sevinçlerle
yaşamaz ve en önemlisi cesurdurlar.
…
Aslında güldürmek gibi en büyük başarılar, başarısızların
işidir!!!
O yüzden sen
başarısız olduğuna canı gönülden inanmış güzel insan, daha nice güzel
başarısızlıklara…